Bundan yüz yıl önce insanlığın başına gelen İspanyol Gribi, salgınında da çok fazla kayıplar verildiğini, adının ise İspanya’nın savaşa katılmamasından dolayı, salgın ile ilgili en tarafsız haberlerin sadece İspanyol gazetelerinde yer almasından geldiğini duymayan kalmamıştır. Bu yazıda tarihin tekrardan ibaret olduğu söylemi ile hareket ederek önümüzdeki dönemde demografik nüfus hareketlerinin nasıl olabileceğini irdeleyeceğiz.
Düşünün tarım devriminden, sanayi devrimine adım atılmış ve 1. Dünya Savaşı patlak vermiş. Savaşa katılan tüm askerler dört yıl süren savaş bitimi ile evlerine dönerken bu salgın ortaya çıkmış. Günümüz şartları internet, zoom, whatsapp’ları geçtim, doktorların yeni salgın hastalık ile ilgili tedavi yöntemlerini hızlı paylaşma imkanları bile yok! Savaş esnasında cerrahi bilimler gelişme kaydetse de ortada antibiyotik yok! Bilinen ve halkın ulaşabildiği yegane ilaç ASPİRİN. İnsanlar savaş nedeni ile yorgun ve üstüne 2,3 gün inkübasyon süresi olan ölümcül bir salgın var.
Bu ölüm verileri sadece sivil ölüm istatistikleri kullanılarak modellenmiş. Tüm bu gelişmeler Avrupa’da yaşanırken, İstanbul’da acaba neler oluyordu? Bunu bir sonraki yazımda irdeleyeceğim. Ancak tüm bu makaleleri okurken düşünmeden de edemedim. Fransa’da hem pandemi hen savaş sebebiyle bu kadar cinsiyetler arası dengesizlik varken nüfus nasıl bu kadar hızlı toparlanmış? Yoksa Fransız yapımı kendi komedi filmlerine bile konu olan metres kavramı o yıllardan günümüze kadar gelerek mi adeta normalleşip espiri konusu olmuş? O bölüm bu blogun ilgi alanı değil! Ancak bu toparlanma 2. Dünya Savaşı'nın Baby Boom'u karışmasın burada savaş sonrası salgın var! Bizim bu yaşadığımız ve bireyselleşmenin ön planda olduğu günümüzde acaba baby boom yaşanacak mı bu birinci soru? Ya da sosyal mesafe falan derken internetin de katkısı ile tamamen bireyselleşme mi yaşanacak?
Yüz yıl öncesinin getirdiği çok eşli metres hayatından, mesafelerin metreler ile ölçüldüğü bir hayata mı insanlık belirli bir dönem evrilecek? bilmiyoruz. Ancak ikinci ve üçüncü dalgalar tedbiri elden bırakırsak çabuk gelecektir.
Not: Laptomu çocuklara kaptırdım; cep telefonundan yazıyorum; imla hatalarım affola :)
KAYNAK: (On a demographic consequence of the First World War Guillaume Vandenbroucke’in 21 August 2012 tarihli makalesi)
Savaşın ABD ve Fransa’nın aynı safta olması sebebi ile denizci askerler vasıtası ile ABD’den veya fabrikada çalışan Çinli işçiler ile daha hızlı yayıldığına dair bir çok yazı okudum. Hatta bunu yazan bir makaleyi de hemen şuraya bırakayım.
Savaş sonrası durum o kadar dengesiz ki Fransa’da üreyebilecek yaştaki 15 kadına karşılık 1 erkek var. O da büyük olasılıkla savaş gazisi. Bu salgın en çok 20-40 yaş aralığındaki nüfusu etkilemiş. Buna şaşırmadım zira; o dönem beklenen ömür süresi 60 yaş en fazla! O zamanlar nüfus sayımları ne kadar doğru ve kusursuz bir şekilde yapılırdı bir bilgim yok, ancak, tahmini olarak Avrupa yayılımı ve oluşan dalgaları da ABD National Library of Medicine’deki yine aynı makaleden: (Kaynak : Mortality Burden of the 1918-1919 Influenza Pandemic in Europe. Author information INSERM, U 707, Paris, France)
Bu ölüm verileri sadece sivil ölüm istatistikleri kullanılarak modellenmiş. Tüm bu gelişmeler Avrupa’da yaşanırken, İstanbul’da acaba neler oluyordu? Bunu bir sonraki yazımda irdeleyeceğim. Ancak tüm bu makaleleri okurken düşünmeden de edemedim. Fransa’da hem pandemi hen savaş sebebiyle bu kadar cinsiyetler arası dengesizlik varken nüfus nasıl bu kadar hızlı toparlanmış? Yoksa Fransız yapımı kendi komedi filmlerine bile konu olan metres kavramı o yıllardan günümüze kadar gelerek mi adeta normalleşip espiri konusu olmuş? O bölüm bu blogun ilgi alanı değil! Ancak bu toparlanma 2. Dünya Savaşı'nın Baby Boom'u karışmasın burada savaş sonrası salgın var! Bizim bu yaşadığımız ve bireyselleşmenin ön planda olduğu günümüzde acaba baby boom yaşanacak mı bu birinci soru? Ya da sosyal mesafe falan derken internetin de katkısı ile tamamen bireyselleşme mi yaşanacak?
Yüz yıl öncesinin getirdiği çok eşli metres hayatından, mesafelerin metreler ile ölçüldüğü bir hayata mı insanlık belirli bir dönem evrilecek? bilmiyoruz. Ancak ikinci ve üçüncü dalgalar tedbiri elden bırakırsak çabuk gelecektir.
Not: Laptomu çocuklara kaptırdım; cep telefonundan yazıyorum; imla hatalarım affola :)
.