3 Nisan 2014 Perşembe

SOKRATES (M.Ö 469 - M.Ö 399)

Sokrates'in suçlu mu yoksa suçsuz mu olduğu oylanırken suçlu olduğunu savunan, Meletos yandaşları 281 oy kullanmışlardı. Sokrates'in suçsuz olduğunu savunanların oy oranı ise 220 idi.Yargılamanın daha sonraki bölümünde ise Ceza Tevkifi vardı ve davacılar yani Meletos yanlıları, ölüm cezası istiyorlardı.Sokrates meydan okudu Ölümü ödül olarak gördüğünü söyledi, yakın dostları ona para cazası ödemeyi kabul etmesini öneriyorlardı.sonuçta Meletos'u destekleyenlerin oy oranı 361'e çıktı.

Sayısal destek önemlidir hayatta, ama bazen de Sokrates gibi hayatınıza mal olur. Sokrates'in kendisinin bizzat kaleme aldığı bir tanecik bile eseri yokken, Sokrates ismi aradan bin yıllar geçmesine rağmen halen biliniyorsa şayet, bu onun düşüncelerinin ve bu düşünceleri kaleme alan öğrencilerinin zaferidir.

Sokrates'in ölümüne neden olan olayları burada uzunca anlatacak değilim. Ama gençleri fikirleri ile zehirlemek, onları yoldan çıkarmak ve de dinsizlikle suçlanan Sokrates'in taa Milattan önce yani bırakınız Hz. Muhammed'i daha Hz. İsa yokken tek tanrı inancına sahip olduğunu okumak benim için pek şaşırtıcı olmamıştı. Zira o zamanki Yunan inanışında neredeyse her bir işin oluşun tanrısı varken Sokrates'in demek ki bu tanrıları da yöneten onlara hükmeden bir Tanrı olmalı diye düşünmesi onun perspektifinin ne kadar engin olduğunun göstergesidir. 

Bakınız bu ülkede seçimler daha geçen Pazar günü yapıldı, ama kesin sonuçların açıklanması bir çok il ve ilçede yapılamıyor şaibeli durumlar var. Balıkesir'in Manyas ilçesinde sandıktan MHP çıkıyor, AK Parti buna itiraz ediyor oylar tekrar sayılıyor ve sandıktan bu sefer CHP çıkıyor. Traji komik ! Yabancı haber sitelerinde seçimlerde öldürülen 9 seçilmiş insanın haberi var bugün! Çok acı ... Ülkemin geri kalmışlığının ispatı gibi adeta....

Ama bu seçimlerin bir de tesellisi var elbette bir gecede örgütlenmeden kendilerine ayni nakdi hiç bir yardım yapılmadan gönüllü olarak koşan sandıklarda usulsüzlük varsa ortaya çıksın bize görev verin diyen genç İnsan Kaynağıdır. Biz onları Twitter'da, Facebook'da lak lak yapıyor, bu yeni y,z,ğ kuşakları da çok lakayıt şekerim diye sohbet çevirirken bu gençlerin vakti geldiğinde taşın altına elini koyabiliyor olması teselli kaynağıdır.

Son söz olarak bu yazı bir siyasi düşünce yazısı değildir sadece genç insan kaynağına güvenin bir yazısıdır eğer bu yazıyı okuyup bana küfretmek isteyen sevgili okurlarım olursa kendilerine tavsiyem :
Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi (Yazarı: İsmail Cem) ve Türkiye'deki Seçmen Davranışı ve önceki kırılmalar ve 2002 Seçimi (Yazan: Ali Eşref Turan) isimli kitapları okuyup tekrar düşünmeleridir.