7 Aralık 2011 Çarşamba

İK ALANINDA ANAHTAR PERFORMANS GÖSTERGELERİ (KPI) ÜZERİNE BİR YAZI...

KPI’lar ile ilgili internette bir sürü yazı var. Çoğu, nasıl oluşturulacağına dair bir sürü örnekler veriyor. Özellikle,  google’da  IBM, SAP,Oracle gibi ERP yazılımları üreten firmaların isimleri ile birlikte aratırsanız karşınıza bir sürü kaynak çıkacaktır. Eğer bir danışmanla bu işi yapmaya başladıysanız mutlaka yazılımcı firmanın konuyla ilgili “tutorial” larını okuyun.
Ben bu yazıda KPI, Dashboard, Scorecard gib kıstas ve verilere deli gibi bağlı olan İK profesyonellerini biraz hayal kırıklığına uğratmak için yazacağım. Hatırlarsanız bir önceki yazımızda sonuçlar ve çıktılardan bahsetmiştik. Bu yazımızda da “indicators” yani göstergelere değineceğim.
Göstergeler adı üstünde göstergedir. Örnek verelim: barometre bir göstergedir.  Hava basıncındaki değişiklikleri ölçtüğünden dolayı bir ölçüt olarak görülse de gösterdiği mutlak değerlerden ziyade  ibresinin bir önceki konumuna göre olan değişiklikleri izlenerek hava durumu hakkında anlamlı sonuçlara varılır. Mesela,  Denizciler için  
·         Yüksek nem ve düşük sıcaklık la birlikte yükselme: Kuzeyden rüzgar ve yağmura,
·         Güneyden rüzgarla birlikte yükselme: İyi havaya,
·         Kuzeye yakın yönlerden esen rüzgarla hızlı düşme : Kuzeyden yağmur ya da dolu (kışın kar) ile birlikte fırtınaya,
·         Batıya yakın yönlerde esen rüzgarla hızlı düşme: Kuzeyden Fırtınaya,
·         Nem ve sıcaklık artışıyla birlikte basınç düşmesi : Güneyden rüzgar ve (çoğunlukla şimşek ve yıldırımların eşlik ettiği) yağmura vs.. alamettir.
(Not: Mavi ile yazılanlar (Dr. Korhan Sökmen’in sitesinden alınmıştır)
Denizci elinde daha net veriler olmasını istiyorsa, sadece barometre ile yetinmez yanına termometre ve higrometre gibi başka gösterge teşkil edebilecek ölçütlerle daha isabetli tahminler yapar. Ama en önemlisi yukarıda söylediklerimiz kuzey yarım kürede iseniz geçerlidir, eğer güney yarım küredeyseniz yukarıda yazılanlarda kuzey ve güney kelimelerinin yer değiştirmesi gerekir. Ekvatorda ne oluyor diye sormayın ben de bilmiyorum J
Bu örnek tatminkar gelmediyse hemen ikinci bir örnek verelim, resimde ne görüyor sunuz?

Resimde bir kontrol paneli var.(Dashboard) Garip olan direksiyonun olmaması… Ama göstergeler tastamam görünse bile araç yokuş aşağı veya yukarı konumdayken benzin göstergesi bizi yanıltabilir: zira çalışma mantığı şu şekilde bir şamandıraya bağlıdır.
Veya hız göstergeniz 100%  tas tamam gösterdiğine emin misiniz? Aynı araçla aynı anda seyir halindeyken bile iki farklı sonuç çıkabilir. İnanmıyorsanız bu videoyu izleyebilirsiniz J Ya da, ağır vasıta sürücülerinin hız yapsalar bile takometrelerini aynı hızda sabitlemek üzere geliştirdiği ilginç! çalışmalar var.  Hız göstergesi de demek ki her zaman doğruyu göstermiyor.
Hararet göstergeleri de akünün azalmasıyla birlikte yanlış gösterebiliyormuş…

 Şimdi günlük hayatımızdan tanıdığımız bu göstergeler bile bu kadar yanıltıcı olabiliyorken insanlarla ilgili olan  şirketlerinizdeki BSC (Balanced Scorecard) veya Dashboard sonuçlarına ve bunları nihai veriye dönüştüren anahtar performans göstergelerinize ne kadar güvenmeliyiz? Bu soruya benim cevabım tabiî ki %100 değil ama Galileo’nun dediği gibi “ölçebildiğimi ölçerim, ölçemediğimi de ölçülebilir hale getiririm”
Sorumuzun cevabına gelince direksiyonu olmayan arabada tüm göstergeler tastamam olsa bile araç yön bulamaz. İşte o direksiyonda üst yönetim oturuyor olsa da, gidilecek yönü yani rotayı daima şirket paydaşları belirler.