11 Kasım 2013 Pazartesi

ÇALIŞANI İŞ Mİ YOKSA DİĞER İNSANLAR MI YORAR?

Yandaki resimde gördüğünüz el bendenize ait! Neyse ki,  3 gün önce yanardağın içi lav dolu krateri gibi görünen delik kapanmaya başladı...Nasıl oldu derseniz ızgaranın sımsıcak teli elime yapıştı; daha doğrusu bizzat ben kendi dikkatsizliğim sonucunda sımsıcak ızgara telini elimin üzerine düşürdüm! Yani faili benim...

'' Mutfakların Efendisi'' gibi bir ünvanım hiç olmadı, ama 23 yıllık aktif mutfak hayatımın en acı veren kazasıydı.Bunca yıllık deneyime karşın, böyle amatör bir hatayı nasıl yaptığıma gelince : İşime değil sohbete odaklanmıştım sanırım...

O akşam eşimle tiyatroya gidecektik ve maksadım çocukların karnını doyurup, uykuya gitme saatlerinde bize gelecek olan babaanneye onları emanet edip evden çıkmaktı. Çocuklarıma da durumu anlatmıştım ancak 5 yaşındaki büyük canavarım sitemkar ve de yargılayan bir tavırla benim onlarla çocuk tiyatrosuna hep birlikte girdiğimi, kendisinin de bizimle tiyatroya gelme hakkının olduğunu savunuyor ve beni ikna etmek için hiç susmuyordu. Tamam itiraf ediyorum'' Pamuk Prenses, Çizmeli Kedi vb'' bir çok oyuna gitmişliğim var! Ancak, bu onları seyirci kitlesi erişkinler olan bir piyese götüreceğim anlamına gelmiyor ve bunu onların anlayacağı '' didaktik'' bir dille anlatmaya çalışıyordum ki -O zaman sende artık bizim tiyatromuza gelemezsin isyanı başgösterdi. Sonuç şekildeki gibi Fight Club'ta  ele asit dökme sahnesindeki inleme namelerini andıran benim bağırışımla taçlandı...

Kıssadan hisseye olayı hemen iş dünyasına uyarlarsak: Hedefinize ulaşmak için üstesinden gelmeniz gereken işlerde istediğiniz kadar  usta olun(teknik bilgi beceri tam olsun) ısrarcı ve yeni yetme birisi (özellikle 90 sonrası doğan kuşak çok iddialı) sizin hedefinize ortak olma konusunda ısrarcı ve tehditkar olabilir :) Bu durumda patronun veya ustanın siz olduğunuzu ona kibarca hatırlatmalı, ( benim örneğimde : -Tabii kendi yemeğini kendin hazırlayıp yiyebildiğin gün bana tiyatroda eşlik edebilirsin! mesajı) ve onu değişik işlere yönlendirebilirsiniz. Benim kendi örneğimdeki hatam onu konuşarak ikna etmeye çalışmak oldu! Gideceğim piyesin niye çocuklara yönelik olmadığını belki yaşları 3, 5 yerine 13, 15 olsa daha net görebileceklerdi ve sohbetimiz sonuca yönelik olacaktı.

Ben bir anne olarak öğrendim ki,
1) Acil durumlarda yemek tabağa konulduğunda çocuklarımı mutfağa çağırmalıyım. (Her hedefi anlatmaya gerek olmayabilir bazen sonucu çalışana sunmak sürece dahil etmekten daha hayırlı olabilir)
2) Onları odalarında oynamaya teşvik edebilirdim. (Yönetsel bir görevi yoksa, bazen bazı çalışanları sırf yapmaları gereken kendilerini geliştirecek olan işlere yönlendirmek işi hızlandırır)
3)Belki de bazen hedefin ne olduğunu açıklamamak gerekebilir.( Babanızla kaçıyoruz bu akşam!mesajı bile çocukların huzurlarını kaçırabiliyor)

Olaya daha da geniş perspektiften bakarsak, bu gün iitibariyle sosyal medyamız kızlı erkekli mi olsun yoksa kız kıza mı erkek erkeğe mi evde konaklansın  muhabbetleriyle yıkılıyor ! Malesef o sohbetlerin aktörleri  yukarıdaki 2 numaralı maddenin kendilerine uygulanmasını kabul etmişler gibi geliyor... Kim bilir bu sıralarda meclisten ne yasalar gelip geçiyor; örnek mi? Kıdem tazminatı meselesi gibi :))))