28 Haziran 2012 Perşembe

HEDEFE KİLİTLEN 12 : 59


Geçen hafta pazar günü, ben ve eşim olağan sahil yolu yürüyüşümüz sırasında Nike' ın milli atlet aynı zamanda Fenerbahçe sporcusu Nevin Yanıt için düzenlediği destek koşusuna kısmen katıldık. (İtiraf edeyim: 120m koşabildim...)

Nevin Yanıt, 2012 Londra Olimpiyatları'nda 12.59 koşarak, dereceye girmek istitor.  2 yıl önce antrenörümün telefon numarasının son 4 rakamı olan 1263'ü hedef almış öyleki; her yere '12.63' yazarak motive olmuş sonra birde bakmış ki,  birinci olduğunda scoreboard'da  12.63 yazıyor. Görünce çok şaşırmış.. "Kendime inanıyordum, ama derecemin 12.63 olması beni çok şaşırtmıştı" diyor.

 Olimpiyatlar öncesinde de Nike'ın bir projesi için gittiği Dubai'de kendisine tahsis edilen aracın plakasının sonu da 1259'muş.  "12.59 hedefi de oradan çıktmış. Şu anda her yere 12.59 yazdığını söylemeye gerek yoktur sanırım....

Hedefleri gerçekleştirmede hani her işletme kitabında yazan belirgin, ölçülebilir,ulaşılabilir, makul mantıklı ve zaman kısıtlı olma durumunun hepsi bu örnekte var.  Nevin Yanıt'a önümüzdeki hafta bol şans diliyorum.... Koş Nevin Koş....

19 Haziran 2012 Salı

İNSANIN KENDİSİYLE YÜZLEŞMESİ ÜZERİNE -1

Bu ay hedeflerden bahsedecektim ama son anda yüzleşme konusu ile   farkındalık  ile başlayan seriyi sonlandırsam daha iyi olur diye düşündüm…
Bu yaz sonu  4 yaşına basacak olan büyük çocuğum bana bu yazıyı yazma ilhamını verdi. Geçen gün salonda ben gazete okurken “- Anne sen kendini seviyor musun?” diye sordu….
“-Evet seviyorum” dedim gülerek “Peki ya sen aşkım?”
“-Ben seni seviyorum,  babamı seviyorum, kardeşimi seviyorum, ablamı (bakıcımız)seviyorum, öğretmenimi, arkadaşlarımı ve tabii kendimi seviyorum.” diye cevap verdi…
İnsanın kendisini sevmesi çok önemlidir. Rahmetli hocam Üzeyir Garih beyfendinin “Her insan arsızdır, her insan yüzsüzdür, her insan utangaçtır, her insan saldırgandır, her insan sevgi doludur ama her insan nefret doludur kısaca her insan her şeydir…” lafı halen kulaklarımda… İnsan her şeydir matematikçi olarak ifade edersem insan içinde sonsuz değişkeni olan bir fonksiyondur, tanımaya bir ömür yetmez…
İnsan kendisini korkularıyla yüzleştikçe tanıyor sanırım bazen kendisinden nefret de edebiliyor.  Nefret ne kadar gerçektir taklidi olmaz. Sevgi ise aksine taklidi mümkündür iş yerinde müdürünü belki sevmez adam ama dalkavuklukta birincidir, eşini sever gibi görünür ama belki de aldatıyordur.. Ne komiktir şu sevme işi…
Gazetelerin iç sayfalarında rastlanır o haberlere.." kıskançlık cinayeti karısını veya çocuğunu bıçaklayarak öldürdü falan diye…" Eee ne oldu bizim sevgi ? Nefrete dönüştü… Diyorum ya nefret gerçektir sevgi bazen  yanılsama…
Belkide o nedenledir ki ;  RTÜK TV’ lerde silahı, bıçağı kavgayı çiçek figürleriyle veya bulanık ekran görüntüsüyle  sansürlemez, zira günah keçisi sigara olmuştur… Aman sigara taraftarı sanmayın beni ! Ama  sokakta, parkta, cafede elinde sigara tutan birisini mi yoksa silah tutan birisini mi görseniz kaçarsınız? siz karar verin … J
“İnsanın hayatta yaptığı en kolay şey nedir?” sorusunun cevabı bana göre başkalarını eleştirmektir. Değiştiremediği her kişi ve durumu eleştirir. Oysa kendisiyle yüzleşebilen insan dingindir. Kendini ve değişimi yönetebilir yüzleşen insanın öz saygısı vardır. Kendisini sevebilen insanların bu hayatta kendilerini gerçekleştirebildiklerine inanıyorum.
Ha bu arada benim 4 yaşındaki sıpamın en çok kendisine    çikolata /şeker  getireni sevdiğine eminim J ama umuyorum ki kendisine duyduğu sevgi gerçektir ve ben annesi olarak biliyorum ki “Sevgi bilmekten doğar!” (Mevlana)