17 Kasım 2011 Perşembe

İNSAN KAYNAKLARINDA ÖLÇME- 2 NEYİ ÖLÇÜYORUM?

Bir önceki yazımda ölçme ve değerlendirmenin farkına değinmiş idim. Bugün “ölçme” kavramını irdeleyeceğiz. Ölçme en kısa tanımıyla “ Bir şeyin gözlenip, gözlem sonucunun sayı ve sembollerle gösterilmesidir.”
Ölçüm bazı cihazlar kullanılarak sayı ile ifade edilebiliniyorsa örneğin: Ankara-İstanbul arası 450km’dir, Ayşe ehliyet sınavında 100 sorudan 70 tanesini doğru yanıtladı veya bebek 3kg 300gr doğdu vs gibi… Bu NİCEL (quantitative) sayısal veriler rastgele toplanarak çeşitli istatistiksel yöntemlerle bize populasyon hakkında bilgi verir. Örneğin Türk insanının ortalama boyu şu kadardır, toplumumuzun, % şu kadarı obez vs gibi yargılara örneklem üzerinde analiz yapılarak varılır. Nicel araştırmalar tümdengelimdir.
İş dünyasında da sayısal verilerle ölçebildiğimiz nicel veriler vardır örneğin, kapasite kullanım oranımız bu yıl  %10 arttı, toplam ihracatımız 150.000-Euro olarak gerçekleşti, bu yıl 5 çalışan emekli oldu, 20 kişi istifa etti ve diğer finansal muhasebesel veriler vs vs…
Gerçek hayatta, iş dünyasında malesef bazı şirketlerde ahlaki olmayan bazı sayısal kayıt tutma işleri  doğru metriklerle ölçme ve değerlendirmeyi engeller. Eğer Maliyeden müfettişler geldiğinde gösterilen belgelerdeki ile şirket içindeki tüm faaliyetlerin finansal ve muhasebesel göstergeleri aynı ise sorun yoktur. KPI oluşturabilecek metriklerinizi sağlam temellere oturtabileceğiniz anlamına gelir.
NİTEL ( qualitative)  ölçümde, ise  nitel verilerin analizi ancak araştıranın verilere gömülerek, belgeleri, bilgileri ilişkilendirerek yani tümevarmaya çalışarak gerçekleşen bir süreçtir. Veri toplanırken ölçüm gerçekleşir.


Katılımcının cevapları ölçümü yapmaya çalışanın soracağı bir sonraki soruyu etkileyebilir. Örneğin yetkinlik belirleme toplantılarında focus gruplarla yapılan görüşmeler, kritik olay tekniğinin uygulanması vs vs gibi… Yani veri kaynağı insan ve veri çeşidinin sözcük veya semboller ise iş sayısal veri toplamaktan daha zor olur.
Örneğin müşteri memnuniyetinin ölçülmesi, üretim miktarı, yatırım maliyetleri gibi sayılarla ölçülebilen değerlere göre daha zordur.
Aslında temel sorunda burada başlar!! Nitel veriler ile nicel veriler birbirleri ile etkileşirler. Nasıl mı? Örneğin bir otelde, maliyetlerin azaltılması için alınacak sert  önlemler paketi, müşteri memnuniyetini olumsuz etkiler.
Sonuç olarak ölçmeyi istediğimiz metrikler çok dallandırılıp budaklandırılmadan sade bir şekilde esas faaliyet alanımızdaki işlerin geliştirilmesi odaklanarak belirlenmelidir, dengelenmelidir ve ölçülmeye başlanmalıdır