21 Mart 2011 Pazartesi

BİLGİ EKONOMİSİNDE KODİFİYE OLAN OLMAYAN


Anadoluda “Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma ne geliyor ise senden bileyim.” özdeyişi vardır. Bu özdeyiş; bireyin ağzından çıkan sözlerin kendi kişisel yaşantısı ve kariyerinin şekillenmesinde önemli unsurlardan biri olduğuna dair mahalli ağız ile söylenmiş veciz bir örnektir.

Kullandığımız dil, seçtiğimiz kelimeler bireysel olarak kendimizi ifade etmemizde bize nasıl yardımcı oluyor ise, bir topluluğun kullandığı dilin içeriği de o topluluğa ait değerler, ihtilaflar, diğer topluluklardan ayrılma noktaları ve hepsinden önemlisi o topluluktaki karar verme mekanizması hakkında fikir verir.

Bir topluluğun, karar verme mekanizmalarının işleyişi hakkında bilgi sahibi olmak, o topluluğun yaşam biçimi, iş yapışı değerleri ve geleceği hakkında tahminleri kolaylaştırır. Dilin içeriğini oluşturan kelimelerin çeşitliliği, sıkça kullanılan kelimelerin hangi konu başlığı altında toplanıp sınıflandırılabileceği, o topluluğun değerleri ve kültürü hakkında ipuçları verecektir. Bahsi geçen topluluk ilkel bir aşiret olabileceği gibi, bir spor klübü veya iş dünyasında faaliyet gösteren bir şirketin çalışanları da olabilir.

Kurumsallaşan şirketlerin bu anlamda kodifiye edilen, yani yazıya dökülmüş kodlanabilen bilgileri; ki bunlar yönerge, yönetmelik, talimatlar, v.b olabilir; düşünüldüğünde son yirmibeş yıldır şirket değerlerini ve kültürünü kodifiye bilgileri tarama ve değerlendirmeye yönelik geliştirilen bilgisayar yazılımların ve ölçüm sistemlerinin geliştirilmiş olması tesadüf sayılamaz. Şirketlerin kodifiye edilebilen dili o şirketin değerleri hakkında ipuçları vermektedir.

Kodifiye edilmiş bilgilerin yanında, tecrübe ve kabiliyet ile birleşmiş ve edinilmiş bilgilerin de önemi fazladır. Kodifiye edilebilen bilgiler bütünü yazılı olması sebebi ile kolaylıkla aktarılabilirken; tecrübe ve beceri ile edinilen bilgilerin aktarılmasında usta-çırak ilişkisi ve işe özgü yetkinlikler ön plandadır.

Dünyada önde gelen ekonomilerin önderliğinde gelişen bilgi ekonomisi terminolojisinde belirleyici dilin İngilizce olduğu bir gerçektir. Bilgiye dayalı ekonomide yapılan analizlerde köken itibari ile bilgi ve onunla ilgili birbirinden ayrı dört tanım yer alır. Bunlar; “ know how”,” know who”,” know what” ve “know why” tanımlamalarıdır.

İngilizcedeki bilgi “knowledge” kelimesi bilmek yani “to know” fiilinden türemiştir. Türkçemizde de artık cümle içinde kullanılmaya başlanan know- how ve know -who deyimleri knowledge ile bağlantılıdır ancak  “know what” ve “know why” deyimlerinin kökeninde bilgi (knowledge) değil enformasyon (information) vardır. Enformasyon, bilginin bir alt kümesi olarak düşünülebilinir çünkü kapsamı daha dardır.

Know how, bir işi yapabilme becerisidir. Tecrübe ile edinilmiş bilgi sınıfına girer. (tacit knowledge)
Know who, bilgiye kimin sahip olduğu ve neyin nasıl yapıldığına dair bilgidir ve tecrübe ile edinilmiş bilgi sınıfındadır. (tacit knowledge)
Know what, gerçeklere ilişkin bilgidir, endüstriyel bilgi olarak kodlanabilir yani formüllerle ifade edilebilir yani başka kişilere aktarılabilir. (codified information)
Know why ise bir işin neden yapıldığına dair doğasını anlamaya yönelik bilgidir ve aktarılabilir. (codified information)